Vahdet-i Vücut'un Prensipleri

"Her varlık kendi yörüngesinde yüzmektedir." Kur'anı Kerim (21:33)


1400 yıl önce İslam peygamberi "Kim kendini tanırsa, Allah'ı tanır" demiştir. Gerçek 'Ben' ne hücrelerden oluşan değişken sistem ne de sosyal şartlara göre veya devamlı değişkenlik gösteren ve isyan eden duygusal ve düşünsel haller de değildir. Emir'ül mü'minin Hz. Ali şöyle demiştir. "Tevhit, kirlerden temizlenme (zaafiyetlerden kurtulma) ve ölçüsüz özelliklerden kurtulmayla yaşanabilir." Gerçek Ben, sabit gerçektir ve her bireyin esas kişiliğidir. İslam'da gerçek "Ben" Allah'la özdeştir. Bu nedenle İslam Vücut'u vahdet olarak (bır vücüt) görür. Tevhit kelime-i şahadette: "La-ilaha-il’Allah" "Allah'tan başka ilah yoktur." dur. Bu insanın gerçek değeridir. Allah'la kul arasında ayrışma yoktur. Kur'anı Kerim'de de şöyle demektedir: "Biz ona şahdamarından daha yakınız." 1

Hazreti Muhammet (s.a.v) kendimiz olmamızı, öz benliğimize dönmemizi söylemiştir. İçimizdeki ben'e dönmemiz ise Allah'la bütünleşmemiz gerçek denge ve huzura kavuşmamız demektir. Bu mertebeye kavuşmak ancak gerçek teslimiyetle mümkümdür. Teslimiyet bilgeliğin yolunu açar ve kişiyi sınırlı düşünmeden yüzeysel ve körükörüne inançtan kurtarır.

Ancak teslimiyetle tevhide ulaşılabilir. Bu, parçanın isteği mutlak vücutta (bütünde) yok olması, böylece ayrılık ve sınırlılıkla oluşan sınırların yok edilmiş olmasıdır. Bu Sufilerin kitaplarında anlattıkları mutlak özgürlük ve mutlak sevgidir. 2 Emir'ül mü'minin Hz. Ali şöyle demiştir. "Tevhit, kirlerden temizlenme (zaafiyetlerden kurtulma) ve ölçüsüz özelliklerden kurtulmayla yaşanabilir."

İslam teslimiyettir
ve teslimiyet gerçek dinginlik (içsel barış) ve sabitliktir
vücudun içindeki gerçek.

Mü'min gerçek anlamda gerçeğin tasdikiyle Allah'ın birliğine şahit olur. Şahadet yalnızca kelimelerle değil, mü'minin bedeniyle, aklıyla ve kalbiyle gerçekleşir. Bu demektir ki, mü'minin bütün benliği Allah'ın huzurunda kendini bulacaktır.

Bütün Müslümanlar için Allah'ın birliğini (tevhit) imanın ilk ve önemli prensibi, ikinci sırada O'nun emirlerini bildirdiği ve seçip gönderdiği peygamberlere uymayı ve bunların en sonuncusu olan Hz. Muhammet'e uymaktır. allah'ın birliği, Hz Muhammmet'in seçilip O'nun peygamberi olduğunun şahitliği bütün Müslümanların tasdik ettiği kelimeyi şahadettir.3


1. Molana Salaheddin Ali Nader Shah Angha, Sufism and Knowledge (Washington D.C.: M.T.O. Shahmaghsoudi Publications, 1996), 20-21.
2. Molana Salaheddin Ali Nader Angha, Theory "I": The Inner Dimension of Leadership (Riverside, CA: M.T.O. Shahmaghsoudi Publications, 2002), 166.
3. Ibid., 166.